28 Eylül 2009 Pazartesi

Bir Yoga Workshopunun Ardından !

28 Eylül 2009

Fethiye


2 haftalık chris chavez yoğun yoga workshopu beni biraz ezerek geçti duygusal anlamda yoksa fiziksel olarak bedenim güçlenerek çıktı bu çalışmadan. Artık daha havalı omuzlarım var :))))
Workshopun sonlarına doğru 2 günlük bayram tatiline bir de aile ziyaretini araya sıkıştırdım, o da ayrı bir yoğunluktu benim için. Yaklaşık 4 aydır görmüyor ailem ve yakın çevrem beni. (Bilmeyenler için hocalık eğitiminden sonra mevcut işimden ayrıldım, Istanbul'daki evimi kapattım, şu anda Fethiye'de yaşıyorum) Et yemememden tutun da yoga çalışmama, yoga çalışmaların beni iyice bitirmesine (zayıflığı bu şekilde ifade ediyorlar) , Fethiye'de bulunmama vs.kadar uzayan tartışmalar yapıldı, zayıflık mevzuundan fethiye olayı pek tartışılmadı fakat her ne kadar yüksek sesle ifade edilmese de içten içe kırgınlıkları devam ediyor özellikle babamın, annem hiç olmazsa duygularını ifade ediyor fakat babamın ağzını bıçak açmadı, geldiğimde beni karşıladı, hoşgeldin dedi, nihayetinde bayram da olduğu içn kutladık birbirimizin bayramını, fakat ben dönerken bana sadece kuru bir güle güle deyip öpmemesi ağrıma gitmedi değil, hissettim ki hala devam ediyor bana olan kırgınlığı.....
Tabii bunları da içime alınca yoga workshopunda açığa çıkanlar daha da alevli oldu. 24 Eylülde döndüm Fethiyeye. Daha o gün baş ağrısı ile geldim eve, sabah olduğunda da delirircesine ağrıyan bir baş hissediyordum, hemen bir ağrı kesici aldım (oysa ki uzun zamandır karşıyım ağrı kesicilere falan ve kullanmıyordum da), bütün gün yaklaşık öğleden sonraya kadar uyudum ağrıyı hissetmemek için. Uyandığımda neyse ki ağrı gitmişti fakat bende inanılmaz bir alınganlık ve duygusallık vardı, durup durup ağlıyordum, 2 gün boyunca sürekli ağladım, ortada söz yok sebep yok fakat ben ağlıyorum o kadar duygu yüklüyüm ki durduramıyorum bu ağlamaları...(Workshop esnasında da bi akşam böyle olmuş ve hissettiğim bu aşırı duygusallık, alınganlık ve öfke hallerimi Chris hoca ve sınıfla da paylaşmıştım. Chris Hoca dedi ki; bu duygu çıkışları, bedenimize ve hislerimize olan farkındalığımızın arttığının, hislerimizi daha görür hale geldiğimizin göstergesidir, bu da demek oluyor ki yoga pratiğimizde ilerleme katediyoruz) Canım sevgilim de beni anlamaya çalışıyor, yanında sürekli zırıl zırıl ağlayan biri, ne yapacağını şaşırdı, bana sorup duruyor neler oldu Istanbul'da, neden ağlıyorsun, neler hissediyorsun diye, o zaman baktım kendime hissettiğim bir tokat gibi çarptı yüzüme, '' yalnızlık duygusu '', ilk kez kendimi yapayalnız hissettim, yeni doğmuş bir bebek gibi çaresizdim, çırpınıyordum, elimi biri tutsun, beni korusun istiyordum, öyle çaresizdim ki. Yalnızlık duygusu çaresizlik ve korku duygularını da beraberinde getirdi. Ne yapabilirdim ki tek başına, ya da nasıl yapabilirdim hayatta nasıl kalabilirdim, Yalnızlık duygusuyla yüzleşmek çok ağır geldi.. Ona bakmak bile çok zordu, o anın olmamasını dilerken onunla nasıl kalabilirdim. O an filmi hemen geri sarıp eski yaşamıma (yani hocalık eğitimi öncesi yaşamıma, sistemin bir parçaşı olan işime, ailem ve akraba çevrem tarafından kabul ve takdir gören hayatıma) geri dönmek istedim, o an en azından bu duyguları farkında olmayacaktım. Şu an çok korku vericiydi ve çok korkuyordum. Çaresizlik ve korku içersinde yalnızlık hissiyle kalırken gözyaşlarım aktıkça aktı, yastığa ağzımı dayayıp uzun uzun ağladıktan bir süre sonra uyuyabilmişim. Sabah uyandığımda ise çıkanlar çıkmış, kalanlarla ben hafiflemiştim, şimdi kendimi daha iyi hissediyordum. Doğum sancısı gibiydi yaşananlar ve arkasından gelen de müthiş bir rahatlama oldu !!! Çok şükürler olsun!!!
Yaşadıklarımla benim yanımda olan canım sevgilime çok teşekkür ediyorum.

Namaste !

Elif

3 yorum:

  1. Eilfcim,

    Yalnız olmadığı biliyorsun,sadece hatırlayamamışsın o an..

    Duygularını çok güzel ifade etmişsin,çok sevindim ...

    Seni seviyorum canım

    İlkay

    YanıtlaSil
  2. samimiyetin icinde
    acikligin icinde
    kal

    sevgi ile
    mey

    YanıtlaSil
  3. Elif'cim
    Kurumsal yaşamı bırakıp, daha özgür ve açık bir yaşama adım attıktan çok sonra bile, her duygusal çözülme sürecinde, ağlarken veya güçsüz hissettiğin anlarda, o eski güvenli, sınırları belli, net ve sıcak hayatına geri dönmek istiyorsun. bende de boyle oldu. Ve o maaşı, sosyal imkanları, çizgileri belli yaşamı bırakmak öyle bir anda olup bitmiyor, ardından o organik bağlar çözülürken bir süre daha, her güçsüz dönemde korku ile karışık bir "ben ne yaptım" çıkıyor.. bazen kararımızın büyüklüğünü, bazen özgürlüğün yakıcı duygusunu sonradan farkediyoruz.
    yalnız değilsin :)
    opuyorum
    Deniz

    YanıtlaSil